ü

Farkımız Tarzımızdır

AhmetEdipBasaran

 

 
 

 

 

 

OYUNBOZAN
 

ben sana inanmıyorum havlayadur göğsümde nefis

sıkıca tutuyorum yumruğumu düşmesin yere; böyle iyi

şahlar piyonları yesin, kediler fareleri yesin

fare dedim de sahi kavalcı değilim, bezirgân değilim

ben ney üflerim ezelin ve ebedin bahçeleri mesnevîleşir.

 

dünya şahların piyonları yediği bir oyunmuş

şaşı bakanların düştüğü bir uçurummuş tarih aldırmam

ben aldırmam bu büyücülere, bu sirke, bu şirke

çok uluslu, çok günahlı, çok suçlu bu çağa bir kandil yakarım

yakarım kandilleri: kanımın dili ebedîleşir.

 

hah! üzgünüm ama durmuş işte rilke’nin ağır saat’i

hem bütün saatler kıyameti bütün saatler alnı akıtmalı atları

sahi sen yarıştırırsın atları toynakları boğazını keser

ezer geçersin çocuk seslerini, oyunbozanları ezer geçersin

bu alçak resmi bencilliğin paletiyle tankların paletiyle boyarsın.

 

ben sana inanmıyorum havlayadur göğsümde nefis

kelimeleri böyle sarıp sarmalayıp çoğalırım ben,

çoğalırım bir yola girerim önümde bir âh ormanı uzar gider

dedem korkut’un erleri gelir önümden uzar gider

usulca sokulurum kalbime, unutulurum: unutulmak da güzel! 

----------------------------------------------------



KIZ MESELESİ 

 

süt dudaktan çekilince yaşamak gelir, uzunca serilir

uzunca serilir düğün döşekleri, naftalin kokuları

 

derimizde delişmen esmer ağrılarıyla utangaç  

 

biraz erken biraz geç güveyler gelir

biz güveyler hem biraz sivil hem biraz yoksul.

 

biz biraz yolcuyuz hem, buğdaydan ve sudan geliyoruz

özlemenin geometrisinden,  kızların elifbasından

çözülünce göğe saçılan saç örgülerinden geliyoruz

incirden, yakazadan, kemikkıran çağlardan

geliyoruz yalınayak, ölüleri besleyen o kadim ağrıdan.

 

bir tüfeğin ovasında atımızdan inip şimdi üzgün

taş taşıyalım, ateşe barutla gidelim Tanrım

dilimizi yakana gidelim yağız bir yusuf olup

o gidilemeyen şiire gidelim, bitsin bu bitmeyen

kâşifleri yurtsuz, seyyahları yolsuz bırakan mesele.

 

yani ezelin kâselerinde böyle doyulmamış tatlar

bıçakların kestiği yaradan güvey ırmaklarına…

oysa yenildik biz ve başka bir isim bulmalı buna

başka bir isim bulmalı tenle paslanmış sırra

biz yenildik ve kalkıyoruz dişimizi kıran bu ağır sofradan.


 
 
 
 
 
 
 

AHMET EDİP BAŞARAN

 

 

 

Ayrıca bakınız.

 

 

 


 

Yöneticiye ulaş Hakkında

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol